İspanya'da yayımlanan Futbolista Life dergisi bu ay geniş bir Mesut Özil dosyası yapmış. Okuduğum en güzel yazılardan biri. Mesut'la, ailesiyle, takım arkadaşlarıyla, menajeriyle, yeni ve eski hocalarıyla konuşmuşlar. Yazıda Mesut Özil'in Jose Mourinho'nun sisteminde Cristiano Ronaldo'dan daha önemli bir rol üstlendiği ve takımın gerçek beyni olduğundan bahsediliyor. Mesut'a
"Zinedine Zidane gibi mi yoksa Julio Baptista gibi mi olacaksın?" diye sormuşlar. Cevap olarak
"Mesut Özil gibi olacağım" diyor. Dünyanın en önemli kulüplerin birinde bu öz güven her zaman önemlidir. Kendine güveniyor olması burnunun havada olduğunun bir göstergesi değil. Alçak gönüllü bir şekilde,
"Geldiğim yeri unutmuyorum, yapabileceklerimin farkındayım ama daha çok çalışmam gerekiyor" diyor. Yazıyı Sami Khedira'yla olan fotoğrafıyla bitirmişler. "Yeni" Almanya'nın en iyi iki oyuncusunun Real Madrid'de olduğundan bahsediliyor.
"Yeni Almanya" demişken aklıma Real Madrid'in diğer Almanları geldi. Kulüp Bavyera kültürüne pek de yabancı değil. Real Madrid, 1975 ve 1976'da üst üste iki sezon La Liga'yı kazandığında orta sahada o zamanların Schweinsteiger'i olan ve aslında bir Mönchengladbach efsanesi olan Günter Netzer vardı. Ancak Madridista'lar için en büyük Alman efsane kuşkusuz Uli Stielike'dir. Zamanının en iyi liberolarından biri olan Stielike uzaktan çektiği şutlarla hala Madrid'in kuzey yakasında hikayelere konu olur. Beşiktaş'ı çalıştıran Bernd Schuster de yine iki defa Real Madrid formasıyla şampiyonluk yaşayan bir başka Alman. Üstelik onu diğerlerinden ayıran bir başka özellik de bu sevinci teknik direktör olarak da yaşamış olmasıdır. Kurtarışları sırasında havada asılı kalan ve "anti-yer çekimi" lakabı alan kaleci Bodo Illgner de, Real'le iki şampiyonluk yaşamış olmasına rağmen ikincisinde kaleyi genç Iker Casillas'a terk etmiş ve sezonun büyük bölümünü kulübeden takip etmişti. Real Madrid'de oynayan ve bir türlü ilk 11'de düzenli olarak forma şansı bulamayan tek Alman ise Christoph Metzelder.
Kulübün Alman futbolcularla olan geçmişine bakınca Mesut ve Khedira'nın başarılı olmaması için bir sebep yok. Üstelik daha da büyük birer efsane olmaları için ellerinde önemli bir koz var: Jose Mourinho.