Steven Gerrard sahada yokları oynadı.
UEFA Avrupa Ligi bu gece sanırım son 10 senedeki en sıkıcı yarı final maçlarına tanıklık etti. İki maçın da tamamını izleme şansım oldu. Önce takımların form durumunu birer cümleyle özetleyelim. Atletico Madrid-Liverpool eşleşmesinde iki takımın da hali ortada. Atletico bu sezon Şampiyonlar Ligi'nde gruplarda çıktığı 6 maçın üçünde berabere kalıp üçünü de kaybetti. Avrupa Ligi'nde de sadece Galatasaray'ı İstanbul'da yenebildiler. Tek galibiyetle yarı finale gelen bir takımın formu İspanya Ligi'nde de pek parlak değil. Genelde sezonu ilk 6 içerisinde bitiren takım şu anda La Liga'da 10. sırada... Liverpool'un hali ise malum. Sezonu genelde ne yapıp ne edip ilk 4 içerisinde bitirmeyi başaran Kırmızılar şu anda 7. sırada. Tottenham, Manchester City ve Aston Villa'nın formlarına bakılırsa pek de onları geçebilecek durumları yok. Bu kadar formsuz iki takımın çıktığı bir karşılaşmanın çok tempolu ve akıcı geçmesini beklemek hayalcilik olur. Nitekim maçta sadece bir buçuk pozisyon var. Maçı Atletico 1-0 kazandı ama golü atan Forlan herhalde hayatının en yamuk gollerinden birini attı. Jurado'nun soldan kestiği topu önce ıskalayan, sonra dürten Forlan, Carragher'ın topu ıskalamasıyla takımına galibiyeti getirdi. Atletico'ya hiç güvenemiyorum; ancak öyle ya da böyle rövanş için avantajı ellerine geçirdiler.
Hamburg-Fulham maçı ninni tadında geçti.
Gelelim Hamburg-Fulham maçına. Hamburg takımı Bundesliga'da oynadığı son 14 maçta sadece 4 galibiyet almış durumda. Amaçları ise bu sene kendi şehirlerinde oynanacak final maçında kupayı kaldırıp taraftarıyla barışmak ve kötü geçen sezona sünger çekmek. Son zamanlarda izlediğim en stresli takımdı Hamburg. Kazandıkları her topu Piotr Trochowski ve David Jarolim'e aktarıyorlar. Onlar 25-30 metreden vurarak şanslarını deniyorlar. Maçta en az 15 tane böyle anlamsız şut var. Forvette oynayan emektar Van Nistelrooy ve yancısı Paolo Guerrero'ya abartmıyorum top ya 1 ya da 2 kere geldi.. Yarı final eşleşmelerindeki en formda takım kuşkusuz Fulham. Hatta bana göre Kasım ayından beri kupanın favorisi de onlar. Finlandiya'da patlayan Eyyafyallayöküll adındaki enteresan volkan yüzünden acayip bir yolculukla Almanya'ya geldiler. Önce Londra'dan trenle La Manche denizi aşmışlar. Sonra kara yoluyla Fransa-İsviçre sınırına gelmişler. Tekrar trene binip sınırlı sayıda kalkan uçaklardan birine binerek Hamburg'a ulaşmışlar. Yolculuk 24 saat sürmüş! Oynanan kötü futbolun bahanesi olmaz ama bu sefer de olur be abi! Fulham'ın kaleye gidememesini ve aciz oynamasının sebebini tamamen bu yolculuğa bağlıyorum. Sonuçta maç 0-0 bitti ve Craven Cottage'da oynanacak rövanş için ihtiyaçları olan skoru aldılar. Büyük bir sürpriz olmazsa Hamburg'da Atletico-Fulham finali izleyeceğiz.
Bir zamanlar en tepedeydi. Şimdi kalkacak hali yok.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder